Sözlükte “hizmet eden, itaat eden, kulluk eden ve ibadet eden” anlamlarına gelen “âbid” kavramı; din dilinde namaz, oruç, hac, zekat, dua, zikir, tevbe, cihâd, takvâ ve sabır… gibi güzel amelleri işleyen; içki, kumar, zina, yalan, hırsızlık, gasp, zulüm ve adam öldürme… gibi haramlardan kaçınan, kısaca Allah ve Peygambere itâat eden kimse anlamında kullanılmaktadır.
‘Â’ Kategorisindeki Yazılar
ÂCİR


İcâre (kira) akdin-i yapan kimse anlamındadır. (bk. İcâre) (İ.P.)
ÂDÂB


Edep kelimesinin çoğulu olan âdâb; dinin gerekli gördüğü ve aklın güzel bulduğu bütün söz ve davranışları, uyulması gereken görgü kurallarını, göz önünde bulundurulması ve izlenilmesi gereken esasları ifade eder.
ÂDİL


Adaletli ve insaflı olan, hakla hükmeden, haklıya hakkını haksıza cezasını veren, bu prensibi herkese uygulayan, her şeyi yerli yerinde yapan, hak ve hukuka riâyet eden, dürüst ve doğru olan insana denir.
ÂFET


Sözlükte “musibet, belâ, zarar, kusur, hastalık, isabet ettiği şeyleri genellikle yararlı olmaktan çıkaran durum” gibi anlamlara gelen âfet, ahlâkî bir terim olarak, insan nefsinin kötü eğilimleri ile dış organlarının ahlâk dışı fiil ve hareketleri anlamında kullanılmaktadır.
ÂHAD HABER


Hadis usulünde “haber-i vâhid” olarak da ifade edilen “ahad haber”, ilk devirlerde, tek kişinin rivâyet ettiği hadis olarak kabul edilirken, sonraki devirlerde mütevâtir olmayan haberler için kullanılmıştır.
ÂHİR


Allâh’ın sıfatlarından birisi olup, sonu olmayan, ebedî demektir. (bk. Evvel – Âhir) (İ.K.)
ÂHİRET


Sözlükte “sonra olan ve son” gün anlamına gelen âhiret kavramıyla hem bu dünyanın sonu, hem de ölümle başlayan dünya hayatından farklı ve ebedî olan hayat kastedilmektedir.
ÂKILE


Arapça’da, bağlayan, engelleyen anlamına gelen âkile; ıstılahta diyeti ödemeyi üstlenen veya diyet ödemekle mükellef tutulan şahıslar veya topluluğa denir.
ÂLEM


Alâmet ve nişan koymak anlamındaki a-l-m kökünden türemiş olan âlem, yaratıcının varlığına delalet eden, onun bilinmesini sağlayan şeye denir.